Silahlı bir terör saldırısı olan 15 Temmuz 2016 gecesi menfur darbe girişiminde, Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı ve Jandarma Genel Komutanlığı binasına, MİT yerleşkesi, Emniyet Teşkilatının çeşitli binaları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi stratejik yerlere hunharca ve alçakça saldırılar düzenlenmiştir. Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Daire Başkanlığı binalarına yönelik alçakça bombardımanda 47 kahraman polisimiz; Boğaz köprüsünün girişini tutan tanklardaki hain üniformalı teröristlerin açtıkları ateşler ve Ankara’da, Genelkurmay Başkanlığı’nın önü başta olmak üzere, çeşitli yerlerde, alçakça yapılan saldırı ve bombardımanlarda yüzlerce yüreği vatan ve ülke sevgisiyle dolu kahraman vatandaşımız şehit düşmüş ve yaralanmıştır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, milletini, ülkesini, vatanını seven herkesi meydanlara çıkmaya, devletini ve demokrasisini sahiplenmeye davet etmesiyle birlikte, yüce Türk halkı olarak bizler, tüm tehditlere ve tehlikelere rağmen menfur darbecilere direnmiş ve göğsümüzdeki derin imanla ülkemize ve vatanımıza kararlı bir şekilde sahip çıkmış, hain darbecilerin ne silahları, ne tankları, ne helikopterleri, ne uçakları işe yaramamış ve gece boyunca necip milletimiz sayısız kahramanlık destanı yazmıştır.
Aziz milletimiz, Emniyet Teşkilatımız ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman mensuplarıyla darbecilere karşı tarihî bir kahramanlık duruşu sergilemiştir. Gencinden ihtiyarına, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeciler karşısında tek vücut olmuştur.
Ülkemiz tarihinde ilk defa, bir silahlı darbe teşebbüsü, bizzat necip ve kahraman milletimiz tarafından engellenmiştir. Türkiye; demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığın, sadece yazıda, sadece sözde kalmayan, gerektiğinde vatandaşlarının da canı pahasına bu değerleri koruyup kollayan bir ülke olduğunu ve gerçek özgürlükçülerin, gerçek hukuk devleti taraftarlarının da kimler olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Tankların, topların, uçakların ve silahların önüne kendini siper edip, menfur darbecilerin hedeflerine ulaşmalarını engelleyen, bunun için hayatını tehlikeye atan, yaralanan, şehit olan her bir vatandaşımız için ne yaparsak yapalım minnettarlığımızı ifade edemeyiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyetimizin demokrasiden, hukuk devletinden, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu bir sistemden başka bir seçeneği yoktur ve olamaz. Birliğini, beraberliğini, kardeşliğini güçlü tutan bir Türkiye’de huzurun, istikrarın, kalkınmanın önünde hiçbir engel duramaz. Geçmişte, millete rağmen milleti idare etme anlayışının bedelini, çok ağır şekilde ödedik. Artık kimsenin, hangi söylemle ve hangi amaçla olursa olsun, milletimize bedel ödetmeye hakkı yoktur ve asla buna müsaade edilmeyecektir.
Ellerini ovuşturarak ülkemizin sıkıntıya düşmesini, diz çökmesini, pes etmesini bekleyenleri bugüne kadar sevindirmedik, yarın da sevindirmeyeceğiz. Yüce Allah, ülkemizi ve milletimizi ilelebet korusun, muhafaza etsin.
Bu duygu ve düşünceler ışığı altında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi mensupları olarak 15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanımıza, meclisimize, hükümetimize, vatandaşlarımıza, ülkemize ve vatanımıza karşı hain darbe girişiminde bulunan alçak FETÖ’yü ve diğer terör örgütlerini lanetliyor; tüm şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Prof. Dr. Mansur HARMANDAR